Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

Adli Yardım Kurumunun Arabuluculukta Uygulanması - (HUAK m. 13/3)

Application of Alternative Dispute Resolution in Mediation - (Code of Mediation Art. 13/3)

Leyla AKYOL ASLAN

Bu çalışmanın konusunu, adli yardım kurumunun arabuluculukta uygulanması teşkil etmektedir. 7036 sayılı yeni İş Mahkemeleri Kanunu ile Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 13’üncü maddesine eklenen üçüncü fıkra hükmüne göre, Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun adli yardıma ilişkin hükümlerinin arabuluculuk faaliyetinde kıyasen uygulanacağı hükme bağlanmıştır. Kıyasen uygulama söz konusu olacağı için, özel hukuk uyuşmazlıklarına ilişkin yargısal faaliyetin usulünü düzenleyen HMK’nın adli yardıma ilişkin hükümlerinin, yargısal bir faaliyet niteliğini taşımayan arabuluculuk kurumunda nasıl uygulanabileceğinin tespiti önem taşımaktadır. Bu bağlamda çalışmamızda öncelikle, arabuluculukta adli yardımdan yararlanmaya olanak sağlayan yeni düzenlemenin isabetli olup olmadığı tartışılacak; bundan sonra ise adli yardımdan yararlanma koşulları, adli yardımda görevli ve yetkili mahkeme, adli yardımın kapsamı, adli yardımdan yararlanabilecek kişiler, adli yardım talebinin incelenmesi ve adli yardımla ertelenen giderlerden sorumluluk gibi hususların arabuluculuk faaliyetinde kıyasen nasıl uygulanacağı irdelenecektir.

Arabuluculuk, Adli Yardım, Alternatif Uyuşmazlık Çözüm Yolları, 6325 sayılı Arabuluculuk Kanunu, 7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu.

Application of alternative dispute resolution in mediation is the subject of this study. According to the amendment to Art. 13/2 of the Code of Mediation (Act No. 6325), the Code of Labor Courts (Act No. 7036) and alternative dispute resolution articles in Civil Procedure Code will apply by analogy to mediation activities. Due to the application by analogy, determination of the process of application of alternative dispute resolution articles in the Code of Civil Procedure, which regulates the procedure of the judicial activities in private law issues, to mediation that is not a judicial activity, is significant. Therefore, firstly we will discuss the legitimacy of the new regulation which enables legal aid in mediation, then the issues such as conditions to benefit from legal aid, competent and authorized court in legal aid, scope of the legal aid, persons to benefit from legal aid, examination of the legal aid requests, liability from the costs deferred from legal aid and how to apply them by analogy will be studied.

Mediation, Legal Aid, Alternative Dispute Resolution, Code of Mediation (Act No. 6325), Code of Labor Courts (Act No. 7036).

I. Giriş

Adli yardım kurumu, Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 334 ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir1 . Ancak 7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu'nun2 21’inci maddesiyle HUAK’ın 13’üncü maddesine eklenen üçüncü fıkra hükmü ile arabuluculuk faaliyetinde de adli yardımdan yararlanma olanağı getirilmiştir. Söz konusu hüküm şu şekildedir: "Arabuluculuk ücretini karşılamak için adli yardıma ihtiyaç duyan taraf, arabuluculuk bürosunun bulunduğu yerdeki sulh hukuk mahkemesinin kararıyla adli yardımdan yararlanabilir. Bu konuda 12/1/2011 tarihli 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 334 ila 340’ıncı maddeleri kıyasen uygulanır". Esas olarak yargısal faaliyette uygulanan adli yardım kurumunun, yargısal bir faaliyet niteliği taşımayan3 arabuluculuk4 kurumunda ne şekilde uygulanabileceğinin tespiti önem taşımaktadır. Çünkü getirilen hüküm ayrıntılı düzenlemeler içermemekte, kıyasen uygulamadan söz etmektedir. İşte getirilen bu önemli değişiklik sebebiyle biz de bu çalışmamızda, kıyasen uygulanacağı belirtilen HMK’nın adli yardıma ilişkin hükümlerinin, arabuluculuk faaliyetinde nasıl ve ne şekilde uygulanabileceğini incelemeye çalışacağız. Çalışmanın konusunu münhasıran adli yardım kurumu teşkil etmediği için, adli yardım hakkında ayrıntılı açıklamalarda bulunmak yerine, kıyasen uygulamanın nasıl olacağını tespit etmenin ve bu esnada gerekli açıklamaları yapmanın daha yararlı olacağı değerlendirilmektedir. Ancak daha sonra yapılacak açıklamalara temel teşkil etmesi bakımından, adli yardım hakkında kısa da olsa bir açıklama yapmak uygun olacaktır.

II. Adli Yardım Kurumu Hakkında Genel Bilgi

Modern hukuk sistemlerinde Devlet tarafından yerine getirilen adalet hizmetlerinin ücretsiz olduğu, bu hizmetlerden yararlanan kişilerin, söz konusu hizmet karşılığında, hâkime herhangi bir ücret ödemeyeceği kabul edilmektedir5 . Durum böyle ise de, tarafların yargılama esnasında bir takım masraflar yapması kaçınılmazdır. Yargılama giderleri kapsamına6 giren bu masrafların, hakkını aramak üzere devletin yargı organlarına başvuran tarafça, ekonomik açıdan yetersizlikler nedeniyle karşılanamaması, kişileri hakkını aramaktan vazgeçmek zorunda bırakabilir. Böylece, ekonomik açıdan yetersizlik nedeniyle devletin yargı organına başvuramayan kişiler bakımından, hem hak arama özgürlüğü (Anys. m. 36) fiilen kullanılamamış7 hem de maddi hukukun tanıdığı hak gerçekleşmemiş olacaktır8 . Oysa kişilerin salt ekonomik açıdan yetersizlik kaygısıyla haklarını aramaktan vazgeçmeleri, sosyal bir hukuk devletinde kabul edilemez9 . Aksine düşünce, özellikle anayasada ifadesini bulan (Anys. m. 2) sosyal devlet ilkesini zedeleyecektir10 . İşte söz konusu sakıncaları bertaraf etmek amacıyla hemen hemen her hukuk sisteminde11 bulunan çözüm yolu, yargılama giderlerinden geçici muafiyeti sağlayan adli yardım kurumunun kabul edilmesi olmuştur12 . Dolayısıyla, bir sosyal hukuk devleti kurumu olarak adli yardım, hak arama özgürlüğünün kullanılabilmesini ve taraflar arasında silahların eşitliğinin sağlanmasını amaçlar13 . Bir diğer ifadeyle, adli yardım kurumu, anayasal bir ilke olan sosyal devlet (Anys. m. 2) ilkesinin medeni usul hukuku alanındaki yansımalarından birisini oluşturur14 . Devlet adli yardım kurumu ile anayasanın tanımış olduğu hak arama özgürlüğünü, ekonomik açıdan yetersiz kişiler bakımından kısıtlayan ekonomik engelleri kaldırmış olmaktadır15 . Öte yandan bilindiği üzere, modern hukuk sistemlerinde kişilerin kendiliğinden hakkını alması çok istisnai durumlar dışında yasaklanmış, hak arama talebinin (ya da hukuki korunma talebinin) devlete yöneltileceği kabul edilmiştir. Bu bağlamda birçok hukuk sistemi, hukuki korunma talebinin kendisine yöneltilebilmesini mümkün kılmak ve kanun önünde eşitlik ilkesini16 sağlayarak ekonomik açıdan yetersiz durumda olan vatandaşlarının adalet hizmetlerinden yararlanmasına engel olan sakıncaları bertaraf etmek amacıyla, yargılama giderlerinden muafiyet ilkesini benimsemiştir17 . Her ne kadar ideal bir hukuk devletinde hak aramanın karşılıksız olması gerektiği düşünülebilir ise de, bu, ekonomik gerçeklerle bağdaşmayacağı gibi hak aramanın akılcılığı da yok edilmiş olacaktır18 . Kaldı ki yargılama giderlerinin (özellikle yargılama harçlarının) bir fonksiyonu da caydırıcı olması ve böylece yargı organlarının gereksiz yere meşgul edilmesinin önüne geçilmesidir.

Adli yardım kurumunun, anayasal temelleri bağlamında, anayasada yer alan birçok ilke ve kavramla da ilişkisi vardır19 . Bu bağlamda adli yardım genelde insan hakları ve özelde insan onuru kavramıyla ilişkilidir (Anys. m. 5). Çünkü insan olma onuruna sahip olmanın doğal bir sonucu olarak her bireyin, adalet hizmetlerini dağıtmada yetkili olan devletten eşit şekilde muamele görmeyi isteme hakkı vardır20 . Devlet, adalet hizmetlerini dağıtırken bireyler arasında eşitliği sağlamakla yükümlüdür. Bu eşitliği sağlamanın yollarından birisi de, ekonomik açıdan yetersizlik nedeniyle yargılama giderlerini karşılayamayan bireylerin, adli yardımdan yararlanmalarına olanak tanınmasıdır. Adli yardım kurumunun kabul edilmesi, hukuk devleti ilkesinin21 (Anys m. 2), adil yargılanma hakkının22 (Anys m. 6; AİHS m. 6), eşitlik ilkesi23 (Anys. m. 10) ve bunun usul hukukuna bir yansıması olan silahların eşitliği ilkesinin24 , sosyal devlet ilkesinin25 (Anys m. 2, 5) gerçekleştirilmesine yönelik bir işleve sahiptir26 . Ayrıca adli yardım kurumu sayesinde, bireyin önündeki ekonomik engeller kaldırılmış olacağı için, adalete erişim27 hakkının ve etkin hukuki korunmanın28 gerçekleştirilmesi de mümkün olabilecektir29 . Ayrıca adli yardımdan yararlanma koşulları oluşmasına rağmen, adli yardımdan yararlandırılmayan bireyin hukuki dinlenilme hakkı da ihlal edilmiş olur. Zira ekonomik açıdan yetersiz olan birey, hukuki dinlenilme hakkını tam olarak kullanamaz30 . Öte yandan adli yardım kurumu, medeni usul hukukun amacının gerçekleşmesine de hizmet eder. Zira hakkı ihlal edilen ya da ihlal tehlikesiyle karşılaşan birey, salt ekonomik açıdan yetersizlikler nedeniyle hakkını yargı organı önüne getiremediği takdirde, medeni usul hukukunun amaçlarından31 birisi olan maddi hukukun tanıdığı hakların korunması ve temini amacı da sağlanamamış olacaktır32 .

Eşitlik ilkesi gereği, öncelikle herkesin mahkemeye eşit erişimi sağlanmalıdır. Bu erişimin sağlanabilmesi için yargılama harç ve giderlerinin karşılanabilmesine olanak tanıyan sistemin bulunması gerekir. Aksi takdirde adalete erişim hakkı şekli bir hak olmaktan öteye gidemez. Sosyal devlet anlayışında, sosyal durum ve şartlar, toplumsal eşitsizlikler dikkate alınarak bu eşitsizliklerin en alt düzeye indirilmesi amaçlanır. Bu bağlamda devletin ekonomik açıdan yetersiz olana yardım etmesi ve taraflar arasındaki eşitliği sağlaması gerekir. Bu çerçevede sosyal devletin en başta gelen görevlerinden biri, bireylerin hukuki korunma talepleri karşılanırken adalete erişimin etkin bir şekilde gerçekleşmesinin önündeki engellerin kaldırılmasına yönelik tedbirlerin alınmasıdır. Bunu sağlamanın en önemli yollarından biri de adli yardımdır33 . O halde, hak arama özgürlüğünün etkili biçimde kullanılabilmesi ve adil yargılanma hakkının unsurlarından biri olan silahların eşitliği ilkesinin hayata geçirilebilmesi için ekonomik açıdan yetersiz konumda bulunan kişilere hukuki koruma taleplerinde her türlü kolaylığın sağlanması ancak adli yardım ile mümkün olabilir34 . Bu anlamda adli yardım ekonomik açıdan yetersiz olan kişilere, hak arama özgürlüğünü kullanma imkânlarından yararlanmayı sağlamakta ve taraflar arasında gerçek eşitliğin sağlanmasına hizmet etmektedir35 .