Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

Hekimlerin Cezai ve Hukuki Sorumluluğu

Criminal and Civil Liability of Medical Attendents

Ömer BÜYÜKTOSUN

Bu çalışmada, gerek hekimler, gerek hastalar için sık sık gündeme gelmekte olan, hekimlerin tanı veya tedavi aşamasında ortaya çıkabilecek olan hukuki ve cezai sorumlulukları genel olarak incelenecek, aynı zamanda konu ile bağlantısı sebebi ile, tıp hukukunda yer alan en önemli ilkelerden “Güven Prensibi” kısaca incelenecektir.

Hekim, Sorumluluk, Tedavi, Tazmin, Kusur.

In the following paper, the civil and criminal liability of the medical attends in the diagnoses and treatment process which can come to the fore constantly will be discussed. Also, “The Principle of Trust”, which is one of the most important elements of the medical law, will be expounded briefly.

Medical Attendents, Liability, Treatment, Restitution, Negligence.

1. Giriş

Doğrudan insan sağlığı ve hayatını konu alan bir mesleği icra etmekte olan hekimler, hasta haklarının korunabilmesi amacıyla oldukça ağır bir yük altındadırlar. Doğası gereği her zaman risk içeren tıbbi ilişkilerde, sıkça uyuşmazlıklarla karşılaşılmaktadır. Bu uyuşmazlıklar neticesinde, kendisine hastanın bedeni emanet edilen hekimlerin kusuru, gösterdiği dikkat ve özen vs. çerçevesinde incelenerek sorumluluklarına gidilebilmektedir. Çalışmamızın diğer başlıkları altında böylesi zor bir görevi icra eden hekimlerin hem hukuki hem de cezai sorumlulukları ele alınmış, yasal mevzuat çerçevesinde kısa bir değerlendirme yapılmıştır.

2. Hekimlerin Sorumluluğu

Hekimlerin sorumluluğunu doğurabilecek sebepler farklı şekillerde karşımıza çıkabilmektedir. Bu bağlamda hekimlerin sorumluluğu bir üst başlık olup, sorumluluk alanlarını ve bunların neticelerini sağlıklı bir şekilde ele alabilmek için bu üst başlığı kendi içerisinde “Hekimlerin Cezai Sorumluluğu” ve “Hekimlerin Hukuki Sorumluluğu” şeklinde ikili bir ayrımla incelemek isabetli olacaktır.

Geniş anlamda hekimlerin cezai sorumlulukları, teknik olarak tıp sanatını ve tıp mesleğini uygularken ortaya çıkan suç fillerinden kaynaklanmaktadır. Türk hukukunda tıbbi müdahale faaliyetlerinin hukuka uygunluğu, “hakkın icrası” kapsamında değerlendirilmektedir. Yargıtay bir kararında tıbbi müdahalenin hukuka uygunluğunu şu şekilde ortaya koymaktadır: “Şayet, tıp ilmi, hekimin yaptığı müdahalelere cevaz veriyorsa; bunu yapan hekim, tıp mesleğince uygun görülen bir faaliyette bulunmuş demektir ki, hakkın icrası nedeniyle, eylemi hukuka aykırı sayılamaz”1 . Doktrinde bir görüşe göre, tıbbi müdahalenin hukuka uygunluğunun gerçekleşebilmesi için üç koşulun birlikte gerçekleşmesi gerektiği savunulmaktadır2 :