Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

Mal Beyanında Bulunmamak Suçlarında Değer Azlığı Sorunu

Ekrem Çetintürk

İcra ve İflas Kanunu’nun 337. maddesinde düzenlenen ve disiplin cezası öngörülen bilinen adıyla mal beyanında bulunmama suçuna ilişkin icra mahkemelerinde takibe konu toplam alacak miktarının günün ekonomik koşulları dikkate alındığında bu borcu karşılayacak para veya malın herkesin ev ve üzerinde bulunmasının doğal olduğu ve bu durumun alacaklı tarafından objektif olarak bilindiği gerekçesiyle ceza vermemeleri kanunilik ilkesine, kıyas yasağına ve eşitlik ilkesine aykırı olduğu gibi hakim tarafından kendisine verilmeyen yasama organına ait bir yetkinin kullanılmasıdır.

Disiplin Cezası, Mal Beyanında Bulunmama, Kanunilik İlkesi, Eşitlik İlkesi.

I- Giriş

Bilindiği üzere, ceza adalet sistemimizi oluşturan temel ceza kanunları olarak adlandırılan Türk Ceza Kanunu (TCK), Kabahatler Kanunu, Ceza Muhakemesi Kanunu (CMK) ve Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nce (TBMM) kabul edilerek 1 Haziran 2005 tarihi itibariyle yürürlüğe girmiştir. Özellikle 5237 sayılı Türk Ceza Kanununda ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nda yapılan reform niteliğindeki değişiklikler, Türk ceza adalet sisteminde köklü bir değişime neden olmuştur.

5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 5. maddesinde yer alan “Bu Kanun’un genel hükümleri, özel ceza kanunları ve ceza içeren kanunlardaki suçlar hakkında da uygulanır.” şeklindeki hüküm nedeniyle, yeni ceza hukuku sistemi bakımından özel ceza kanunları ile ceza içeren kanunlarda gerekli değişikliklerin yapılması zorunlu bulunmaktadır1. Bu çerçevede 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun ceza içeren hükümlerinin yeni Türk Ceza Kanunu çerçevesinde yeniden değerlendirilmesi gerekmiş ve bu amaçla 3/5/2005 tarihli ve 5358 sayılı İcra ve İflas Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından kabul edilmiştir2,3.

5358 sayılı Kanunla, İcra ve İflas Kanunu’nun ceza hükümleriyle 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun yeni ceza sistemi arasında uyum sağlanmıştır. Bu kapsamda İcra ve İflas Kanunu’nun 331, 332, 333, 333/a, 334, 336, 337/a, 338 (birinci fıkra), 345/a ve 345/b maddelerinde olduğu gibi “hafif” hapis cezası öngörülen fiillerden suç olarak düzenlenmesi gerekenler hapis cezası olarak düzenlenmiş ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun adli para sistemine uyum sağlanmıştır. Yine yeni Türk Ceza Kanunu sisteminde cezaların paraya çevrilememesi ve tecil edilememesine ilişkin bir düzenleme kabul edilmediğinden İcra ve İflas Kanununda yer alan kısa süreli hapis cezaları İcra ve İflas Kanunu’nun 337, 338 (ikinci fıkra), 339, 340, 341, 343 ve 344. maddelerinde olduğu gibi tazyik hapsi veya disiplin hapsine dönüştürülmüştür.