Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

AB Motorlu Araçlar Muafiyet Tüzüğünün Değerlendirilmesine İlişkin Komisyon Raporu’nun İncelemesi

M. Fevzi TOKSOY

1995 yılında yürürlüğe giren 1475/95 No’lu Motorlu Araçların Dağıtım ve Hizmet Anlaşmalarına Dair Grup Muafiyeti Tüzüğü 2002 yılı sonuna kadar yürürlükte kalacak. Bu tarihten sonra çıkarılacak yeni grup muafiyeti tüzüğü ise mevcut tüzüğe göre yapılan uygulamalardan elde edilen tecrübeler ışığında hazırlanacak. AT Komisyonu ise bu tecrübeleri tarafsız bir şekilde ortaya çıkartmak maksadıyla üreticilere, dağıtıcılara, münhasır ve münhasır olmayan bayilere, satış sonrası servis istasyonlarına ve tüketici derneklerine toplam sekiz ayrı anket formu yollamış ve bu anket formalına verilen cevapları, kendi bilgi birikimi ve tecrübesini, bağımsız kurumlarca yapılan araştırmaları bir arada değerlendirerek Antalşma’nın 85. Maddesinin 3. Paragrafının 1475/95 Sayılı Motorlu Taşıtlar Dağıtım ve Servis Anlaşmalarına Uygulanmasına ilişkin Komisyon Tüzüğünün Değerlendirmesine İlişkin Rapor”u meydana getirmiştir. Komisyon bu değerlendirme raporunu yazma yetkisini ise 1475/95 sayılı Tüzüğün 11. Maddesinden almaktadır1.

Grup Muafiyetine Genel Bakış

Motorlu taşıtların servis ve dağıtım anlaşmalarına ilişkin grup muafiyetleri2, seçici dağıtım ile tek elden dağıtımı sistemlerinin birleştirilmesini mümkün kılmaktadır. Bu iki dikey kısıtlama tipinin birleştirilmesi sayesinde, motorlu taşıt üreticileri, dağıtıcılarına uymaları gereken yüksek kalite kriterleri getirebilirken, bu kriterlere uyan muhtemel yeni (sistem dışı) bir dağıtıcıya ürün vermekle yükümlü değildirler. Bununla beraber üreticiler, satışları bağımsız yeniden satıcılara sınırlamak suretiyle satış ağlarının sınırlarını belirleyebilmekte; ancak, son kullanıcılara, bunların aracılarına ve ağın diğer dağıtıcılarına yapılan satışları sınırlayamamaktadırlar. Tüketicilerin ağ dağıtıcılarından başka kimselerden taşıt alma imkanı bulunmazken, üreticilerin bir pazarı münhasır satış bölgelerine bölme yetkileri vardır.

Geleneksel satış sistemi, dağıtıcılara önceden satılmış stoklara bağlı olarak, üreticilere sabit ve planlı bir üretim hacmi gerçekleştirerek üretim maliyetlerini en aza indirme imkanı vermektedir. Aşırı miktarlarda üretilen veya piyasada pek tutulmayan arabalar, dağıtıcılar tarafından sağlanan indirimler, primler veya toptan seviyedeki diğer önlemler sayesinde piyasaya sürülmektedir. Ancak bu durum, dağıtıcıların üzerinde ağır bir mali baskı yaratırken, nihai tüketicilerin ihtiyaçları ise sistemin eseslı bir unsurunu teşkil etmemekte ve dolayısıyla gözardı edilmektedir.