Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

Rekabet Kurumu’nun Devlet Ekonomisi Uygulamalarındaki Profili Üzerine Eleştiri

Bülent ÇAMLICA

Türkiye’de serbest piyasa ekonomisi dinamikleri Rekabet Kanunu’nun yürürlük kazanmasıyla denetlenebilir kılınmış, böylelikle ekonomik etkinliğin piyasalar lehine tesis edilmesi ve sürdürülmesi yasal bir zorunluluk haline getirilmiştir.

Ekonomik etkinliğin tesis edilmesi ve sürdürülmesi her türlü ekonomik aktör ve ekonomik sürecin rekabet kurallarına uygun olarak çalışmasının sağlanması ile gerçekleşebilecektir. Türkiye ekonomisinin % 30’unun devletin kontrol ettiği teşebbüslerin faaliyetlerinden kaynaklandığı, GSMH’nın % 15’inin Devlet alımları ve satım ihalelerinden oluştuğu düşünüldüğünde, Devlet’in en önemli piyasa aktörü olduğu ve Devlet teşebbüslerinin uygulamalarının rekabet kuralları yönüyle denetlenmesinin ise rekabetin tesisi ve korunması sürecinde en önemli gereksinim olduğu ortaya çıkmaktadır.

Kanımca Rekabet Kurumu üç yıllık faaliyet döneminde devletin doğrudan ve dolaylı ekonomik faaliyetlerine karşı gerekli denetimi gerçekleştirememiş, rekabetin tesisi yönünde atması gereken adımları atamamıştır. Adresi bulunamadığı için TEKEL’de yerinde inceleme yapılamamış olması; Çaykur’un faaliyetlerinin rekabet kurallarına aykırı olduğu anlaşıldığı halde -aynı fiilden bir sene önce altı teşebbüse ceza verilmiş olduğuna bakılmaksızın- Kanun’un uygulamasının erken döneminde bulunulduğu gerekçesiyle ceza verilmemesi gibi çarpıcı örnekler, Rekabet Kurumu’nun Devlet’e bakışının anlaşılması için önemli ipuçları niteliğindedir.