Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

ABD Rekabet Hukukunda Şirket Birleşmeleri ve Devralmalar

Gözde RUSÇUK

1. Genel Olarak

ABD’de birleşme ve devralmalar hususunda mevcut ilk düzenleme 1914 tarihli Clayton Yasası1 ile gerçekleştirilmiştir. Bunun öncesinde, rekabeti bozucu nitelikte birleşme ve devralmalar 1890 tarihli Sherman Yasası’nın birinci ve ikinci maddeleri yoluyla denetim altına alınmıştır. Bu maddeler uyarınca ticareti sınırlayıcı her türlü anlaşma ve uyumlu eylem kanuna aykırı addedilmiş, bunun yanı sıra tekelleşme de yasaklanmıştır. Kural olarak, Sherman Yasası ile sadece tekel oluşturmaya yakın konsolidasyonlar, ancak birleşme prosedürü tamamlandıktan sonra inceleme altına alınabilmiştir. Bu eksik denetim Clayton Yasası ile bir parça tamamlanmaya çalışılmış olup yeni yasa ile birleşme işleminin gerçekleşmesinden önce de yetkili rekabet otoritelerince inceleme yolu açılmıştır. Ne yazık ki, Clayton Yasası kendisinden beklenen amacı tam anlamıyla gerçekleştirememiştir. Zira, malvarlığı devralımları yasanın kapsamı dışında tutulmuş, bu boşluk da bir çok şirkete yasayı kolaylıkla dolanmaları yolunu açmıştır. Yasadaki bu boşluğu doldurmak amacıyla Clayton Yasası 1950 yılında çıkarılan Celler-Kefauver Yasası ile malvarlığı devralımlarını da kapsayacak şekilde değiştirilmiştir. Buraya kadar sözü edilen bütün yasalar aslında ABD’de tarihsel olarak belli dönemlerde meydana gelen birleşme ve devralma akımlarına karşılık bir önlem niteliğinde oluşturulmuş düzenlemelerdir.

Hiç kuşkusuz rekabet konusunda yetkili kurumlar mevcut yasaların uygulanmasında çok önemli bir yere sahiptirler. Bu durum ABD sisteminde de farklı değildir. Bu konuda yetki sahibi olan Federal Ticaret Komisyonu ve Adalet Bakanlığı dönemsel olarak yayınladıkları yönetmelikler yoluyla birleşme veya devralma yoluna gidecek şirketlere rehberlik etmektedirler. Birleşme ve devralmalar konusunda kurumlarca yapılan incelemeler hususunda American sisteminde mevcut olan prosedür Avrupa Birliği sisteminden uzak olmamakla birlikte bazı noktalarda hukuki yapı tamamen farklılaşmaktadır. Bunlardan en önemlisi bireylerin ve tüzel kişilerin dava hakkıdır. Buna göre bireyler veya tüzel kişiler mevcut birleşme veya devralma işlemi sonucu zarara uğruyorlarsa federal mahkemelerde zararlarının üç katı oranında tazminat davası açmaya hak kazanmaktadırlar. Bu sebepledir ki, ABD hukuk sisteminde Avrupa Birliği sisteminden farklı olarak sadece Yüksek Mahkeme (Supreme Court) değil aynı zamanda federal mahkemeler de birleşme ve devralma işlemlerinde direkt olarak etkilidirler.

2. ABD Tarihinde Birleşme ve Devralma Akımları

ABD’de belli aralıklarla meydana gelen birleşme ve devralma akımlarının en önemli özelliği bunların genellikle ekonomik krizler sonrasında yaşanan iyimser havayla paralel şekilde artış göstermeleridir. Bu akımlardan ilki tüm dünyayı etkileyen 1883 tarihli ekonomik krizden hemen sonra meydana gelmiştir. Öyle ki bu dönemde meydana gelen birleşmelerden yaklaşık olarak %75’i en az beş şirketi kapsamaktadır.2 Örneğin bu dönemde ABD’de Standard Oil şirketi petrol arıtım endüstrisinde sadece birleşme ve devralmalar yoluyla büyümüş ve ilgili pazarın hemen hemen %90’ını ele geçirmiştir. Sonuç olarak, 1890 ile 1904 yılları arasında bir çok endüstriyel pazar rekabetin mevcut olduğu veya en azından oligopol denilebilecek bir yapıdan tekelleşme yoluna doğru bir eğilim göstermiştir.