Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

4054 Sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun’da Gizlilik Meselesi

Arif ESİN

Rekabet Hukuku teşebbüslerin aralarında şeffaf biçimde rekabet etmelerini olanaklı kılmamaktadır. Piyasa oyuncuları arasında rekabet yarışı açık olmayacaktır. Rakipler birbirlerini piyasa davranışları hakkında bilgilendirmeyecek ve bilgi değişiminde bulunmayacaklardır. Hatta teşebbüs birliklerinde şirketlerin geleceğe yönelik pazar stratejilerini konuşmaları, tartışmaları, istatistiksel verilerini birbirleri ile paylaşmaları en temel yasaklar arasında kabul edilmektedir.

4054 Sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun da mehaz Avrupa Birliği mevzuatından aktarıldığı biçimi ile piyasa oyuncularının bu gizlilik ilkesine uymasını emretmektedir. Rakipler arasında rekabeti şeffaflaştıran tüm davranışlar Kanun’un 4’üncü maddesi tahtında anlaşma, uyumlu eylem ya da teşebbüs birliği kararı olarak kabul edilir ve idari para cezası ile tecziyesi yoluna gidilir.

Rekabet oyununun bu denli gizli olmasının istendiği serbest piyasa ekonomilerinde rekabet kurallarının uygulayıcısı olan rekabet otoritelerinin de gizlilik esasına dikkat etmeleri gerekmektedir. Buradaki gizlilik kavramı teşebbüslerden rakiplerine ifşa etmelerinin yasaklandığı bilgilerin rekabet otoriteleri tarafından da büyük bir dikkat ve titizlik ile saklanmasıdır. Nitekim Dünya’daki tüm rekabet yasaları şirketlerden elde edilen bilgilerin diğer bir anlatım ile ticari sırlarının saklanmasını ve ifşa edilmemesini güvence altına almıştır. Bu temel esas 4054 Sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun’da da mevcuttur. Kanun’un Yasaklar başlığı altında 25’inci maddesinin üçüncü fıkrası Kurul üyeleri ve personeli Kurumla ilgili gizlilik taşıyan bilgileri ve bu Kanunun uygulanması sırasında öğrendikleri teşebbüs ve teşebbüs birliklerinin ticari sırlarını görevlerinden ayrılmış olsalar bile ifşa edemezler, kendilerinin veya başkalarının menfaatine kullanamazlar” hususunu vazetmektedir.