Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi Çerçevesinde 
Aile Hayatına Saygı Hakkı ve Çocuğun Ailesiyle Olan
 Bağının Korunmasının Önemi

The Right to Respect for Family Life and the Importance of Protecting the Bond Between the Child and His/Her Family Within the Framework of the European Convention on Human Rights

Özdem ÖZAYDIN

Bir ailenin çok fakir olması, ailede çok fazla çocuk olması, babanın çok eşli olması, çocuklardan birinin diğer kardeşleriyle ilgilenebilmesi için eğitimini bırakması, çocukların ebeveynleriyle bağlarının koparılarak evlat verilmesi için yeterli midir? Ayrıca annenin çocuklarıyla olan bağını korumak için sterilizasyonu kabul etmesi hukuki midir? Ya da annenin önceden sterilizasyonu kabul edip daha sonra buna uymaması nedeni ile çocukları ondan alınabilir mi? Devlet bu durumların varlığı halinde, çocukları ailesinden alarak evlatlık olarak verilmesini sağlayabilir mi? Bu çalışmamızda bu soruların cevabı Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin Soares de Melo Portekiz kararı çerçevesinde, öncelikle karara esas olayın özeti, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin Özel Hayat ve Aile Hayatına Saygı Hakkını koruyan 8. maddesi kapsamında olayın değerlendirilmesi ve Türk Anayasa Hukuku’nda bu durumun nasıl düzenlendiği şeklinde incelenmiştir.

Aile Hayatına Saygı Hakkı, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, Sterilizasyon, Çocuğun Yüksek Yararı, Aile Bağı.

Does the poverty of a family, polygamy of a father, having too many children, or the fact that a sibling quits school in order to take care of his/her other siblings constitute an adequate reason to give a child up for adoption? Is it legal for a mother to give consent to sterilization in order to protect the bond with her children? Or is it possible to take away the children of a mother who had consented to sterilization but did not comply with it thereafter? Can the State give a child up for adoption under the above-mentioned situations? In this study, the answers to these questions are examined pursuant to the Soares de Melo/Portugal judgment of the European Court of Human Rights, by giving a summary and evaluation of the case within the scope of Article 8 of the European Convention on Human Rights which protects the right to respect for private and family life, and how the topic is regulated in Turkish Constitutional Law.

Right to Respect of Family Life, European Court of Human Rights, Sterilization, Best Interests of the Child, Family Bond.

I. Giriş

Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin (AİHS) “Özel ve Aile Hayatına Saygı Hakkı” başlıklı 8. maddesinin ilk fıkrası uyarınca “Herkes özel ve aile hayatına, konutuna ve yazışmasına saygı gösterilmesi hakkına sahiptir.” Böylece bireylerin aile hayatının korunması başlıca bir temel hak olarak karşımıza çıkmaktadır. Yani; istisnai durumlar olmadığı sürece, bireyler aile hayatlarını hiç kimsenin müdahalesi olmaksızın sürdürebilme hakkına sahip olmalıdırlar.3 AİHS m. 8/2 gereğince aile hayatına saygı gösterilmesine ilişkin hakkın kullanılmasına bir kamu otoritesinin müdahalesi ancak, ulusal güvenlik, kamu emniyeti, ülkenin ekonomik refahı, dirlik ve düzenin korunması, suç işlenmesinin önlenmesi, sağlığın veya ahlakın veya başkalarının hak ve özgürlüklerinin korunması için, demokratik bir toplumda zorunlu olan ölçüde ve yasayla öngörülmüş olmak koşuluyla söz konusu olabilmektedir. Buna göre müdahalenin AIHS m. 8/2 gereğince kanunen öngörülmüş olması gerektiği gibi, söz konusu fıkra çerçevesinde müdahale ile bir veya daha fazla yasal amaca ulaşılmak istenmiş olması gerekmektedir. Son olarak müdahale demokratik bir toplumda zorunluluk derecesinde ve orantılı olmalıdır. Ancak bu üç koşulun varlığı halinde AİHS m. 8/1’in ihlali mümkün olmayacaktır.

Aile kavramının özüne gelince, bir arada yaşasalar da yaşamasalar da, çocuk meşru bir ilişkiden doğsa da doğmasa da, bir anne veya baba ile çocuğu arasındaki bağını ifade etmektedir.4

İşbu inceleme konusu Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin 16.2.2016 tarihli kararı5 ise AİHS m. 8’i göz önünde bulundurarak, söz konusu olan bağa, yani aile hayatına hangi şartlar altında müdahale edilebileceğini ele almıştır. Şöyle ki:

II. Olay

Başvuran 10 çocuk sahibi Portekiz vatandaşı bir annedir. 2005 yılında Lizbon Sosyal Hizmetler Çocuk Esirgeme Kurumuna; annenin 4 yıldan beri işsiz olduğu, babanın poligam (yani çok eşli) olduğu ve düzenli olarak eve uğramadığı ihbar edilmiştir. Söz konusu ihbar üzerine Sosyal Hizmetler 2007 yılının Ocak ayında çocukların korunması amacıyla anneyle bir anlaşma yapmıştır. Tüm bunların yanı sıra eve gelen Sosyal Hizmetler görevlisinin aynı yıl Mayıs ayında yaptığı incelemeler neticesinde evin çok kirli olduğu, faturaların ödenmemesi sebebiyle su ve elektriğin kesildiği tespit edilmiştir. Ayrıca bir çocuğun küçük kardeşlerine bakmakla yükümlü olduğu için, okul eğitimine devam edemediği ortaya çıkmıştır. Anne ise Sosyal Hizmetler ile yapılan anlaşmaya uymak istemediğini beyan etmiştir. Durum, Eylül ayında Aile Mahkemesi Savcılığına bildirilmiştir. Aile Mahkemesi Savcılığı 2009 yılında da daha önce yapılan anlaşmaya bir madde ekleyerek; anneyi sterilizasyona zorlamıştır. Bu süreler içinde Sosyal Hizmetlerin yaptığı incelemelerle Aile Mahkemesi Mayıs 2012 tarihinde, annenin sterilizasyonu yaptırmadığını tespit ederek ve Sosyal Hizmetler görevlilerinin olumsuz raporlarına dayanarak başvuranın 7 çocuğunun evlat edinilmesi amacıyla Çocuk Esirgeme Kurumuna getirilmesine ve ebeveynlerinin çocuklarla iletişimin sonlandırılmasına karar vermiştir. Bir ay sonra kararın içeriği yerine getirilmiştir.

III. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM) Bireysel Başvuru İçin Gerekli Olan İç Hukuk Yollarının Tüketilmesi Koşuluna Uyulup Uyulmadığı

Başvuran bu karar nedeniyle İstinaf ve Temyiz kanun yollarına başvurmuş; ancak bu talepler ilgili mercilerce reddedilmiştir. Böylelikle iç hukuk yolları tüketilmiştir. Bunun üzerine durum AİHM’e taşınmıştır.