Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

İş Hukukunda Zorunlu Arabuluculuk

Mandatory Arbitration in Labor Law

Mustafa ÇİÇEK

Alternatif uyuşmazlık çözüm yöntemlerinden biri de arabuluculuktur. 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu ile ihtiyari arabuluculuk kurumu, ilk defa hukuk sistemimizde yer almakla birlikte, “dava şartı olarak zorunlu arabuluculuk” kurumu, 7036 sayılı Kanunun düzenlemesiyle hukukumuza girmiştir.

12/10/2017 tarihli ve 7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanununun 01 Ocak 2018 tarihinde yürürlüğe girmesiyle; Kanuna, bireysel veya toplu iş sözleşmesine dayanan işçi veya işveren alacakları ile işe iade talebiyle açılan davalarda, arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı olarak kabul edilmiştir. Bu düzenleme kapsamında, işçi ile işveren arasındaki iş uyuşmazlıklarında, dava açmadan önce arabulucuya başvurulması bir zorunludur. Arabulucuya başvurmadan önce iş mahkemesinde dava açılması davanın usulden reddi sebebidir.

Arabuluculuk, Zorunlu Arabuluculuk, İş Mahkemeleri Kanunu, İş Hukukunda Zorunlu Arabuluculuk, Alternatif Uyuşmazlık Çözümleri, Dava Şartı Olarak Arabuluculuk, İş Hukuku, İş Uyuşmazlığı, Arabuluculuğa Başvuru, Arabuluculuk Faaliyeti.

One of the alternative settlement of disputes is arbitration. Whereas discretionary arbitration institution entered into our judicial system with the Arbitration on Legal Disputes Act no. 6325, the “mandatory arbitration as a cause of action” institution entered into our judicial system with the Act no. 7036.

For filing the lawsuits claiming reemployment and employee or employer receivables on the basis on the grounds of individual or collective labor agreements application to an arbitrator has been set forth as a cause of action on the 1st of January 2018 with the Labor Courts Act dated 12/10/2017 and no. 7036. Within the scope of this arrangement, it is mandatory to apply to an arbitrator before filing a lawsuit for the disputes arising between an employee and an employer. To file a lawsuit in a labor court before applying to an arbitrator is a ground for rejection of the lawsuit on the basis of departure from the rule.

Arbitration, Mandatory Arbitration, Labor Courts Act, Mandatory Arbitration in Labor Law, Alternative Dispute Settlements, Arbitration as a Cause of Action, Labor Law, Labor Dispute, Application to Arbitration, Arbitration Activities.

I. Giriş

Günümüzde uyuşmazlıkların, mahkeme dışında alternatif uyuşmazlık çözüm yöntemleri ile dostane ve barışçıl yollara başvurularak çözümü için dünya genelinde eğilim bulunmaktadır. Bu yöntemlerden biri de arabuluculuktur. 12.10.2017 tarihli ve 7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanununun yürürlüğe girmesiyle, Kanuna, bireysel veya toplu iş sözleşmesine dayanan iş uyuşmazlıkları bakımından arabuluculuğa başvurma zorunluluğu getirilmiştir.

Buna göre; Kanuna, bireysel veya toplu iş sözleşmesine dayanan işçi veya işveren alacakları ile işe iade talebiyle açılan davalarda, arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı olarak kabul edilmiştir.

6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu uyarınca ihtiyari arabuluculuk kurumu ilk defa hukuk sistemimizde yer almakla birlikte, “dava şartı olarak zorunlu arabuluculuk” kurumu, 7036 sayılı Kanunun düzenlemesiyle hukukumuza girmekte ve bu Kanun kapsamındaki uyuşmazlıklarda, dava açmadan önce arabulucuya başvurulması bir zorunluluk olarak öngörülmektedir.

Bu düzenlemeye gitmekte en temel neden, iş davalarının toplam davalar arasındaki oransal fazlalığı yer almaktadır. Kanunkoyucu, bu yoğunluğun önemli bir kısmının mahkemelere taşınmadan arabulucu nezdinde çözülmesini ve her uyuşmazlığın mahkemelere taşınmadan müzakere edilerek neticelenmesini, uyuşmazlıkların daha kısa sürede ve daha az masrafla çözülmesini, böylece adil yargılanma hakkının hayata geçmesini, maddi ya da şekli uyuşmazlığa engel olarak sosyal barışa katkı sağlamasını amaçlamaktadır.

Arabuluculuk yöntemi, mahkeme yargısına alternatif bir yöntem olmayıp, adalete erişimde mahkemelere yardımcı bir usuldür. Arabuluculuk yargı yolunu kapatan bir yöntem olmadığından, taraflar uyuşmazlığın yargı organları nezdinde çözüme kavuşturulması yoluna her zaman başvurabilirler. 7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanunuyla, arabulucuya başvuru zorunluluğu getirildiğinden; işçi ile işveren aralarındaki iş uyuşmazlıklarının meydana gelmesi durumunda, dava açmadan önce arabulucuya başvuru yapacaklardır.

II. Alternatif Uyuşmazlık Çözümleri

Genel çerçevede, alternatif uyuşmazlık çözümünden maksat, tarafsız ve objektif konumda bulunan üçüncü bir kişinin, aralarında uyuşmazlık bulunan tarafları, ortaklaşa bir çözüme ulaşmaları için bir araya getirerek iletişim kurmalarını ve bu suretle sorunlarının çözümünü kendilerinin bulmalarını sağlamasını yahut onlara somut olayın koşullarına ve özelliklerine uygun olarak, üzerinde mutabakata varabilecekleri optimal çözüm önerileri üretip sunmak suretiyle, uyuşmazlığın halli bağlamında destek vermesini öngören ve Devlet mahkemelerinde cereyan eden yargılamaya nazaran seçimlik bir yol olarak işlerlik kazanan ve tümüyle gönüllülük esası üzerine bina edilmiş olan uyuşmazlık çözüm yolları bütünüdür. Anglo-Sakson menşeli bir kurum olan alternatif uyuşmazlık çözüm yolları, temelde pragmatist bir karakter taşıması sebebiyle, küreselleşmenin de etkisiyle, Kıta Avrupası ülkelerinde de hızla işlerlik kazanmaya, uygulama alanı bulmaya başlamıştır.1

Uyuşmazlıkları çözüme kavuşturma işlevi, esasında devletin işidir ve devlet bu işlevini, yargı erkini kullanmak suretiyle yerine getirir. Alternatif uyuşmazlık çözümleri ise, uyuşmazlıkların çözümünde, yargısal yolların yanında yer alan ve ilgililerin istemleri halinde işlerlik kazanan, esas itibarıyla, ilişkilerin koparılmadan sürdürülmesini ve adil bir karardan ziyade, her iki tarafı da tatmin edici bir çözüme ulaşılmasını hedefleyen yöntemler bütünü konumundadır. Bir başka ifadeyle, alternatif uyuşmazlık çözümleri, devlete ait yargı yetkisinin mutlak egemenliğine halel getirmeden işlerlik kazanan ve uygulama alanı bulan ek yöntemler bütünü olarak nitelendirilebilir.2

Alternatif uyuşmazlık çözüm yolları, yargının alternatifi olan ve dolayısıyla yargısal sistemin yerine ikame edilmeye çalışılan yahut onunla rekabet içinde bulunan bir süreçler bütünü değildir. Sözü edilen yolların asıl hedefi, küçük çaplı ve kamu düzenini ilgilendirmeyen uyuşmazlıkların, adli bir soruna dönüşmeden çözümünü gerçekleştirmektir.3

Bu nedenle alternatif uyuşmazlık çözüm yollarına konu olan uyuşmazlıklar genellikle tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebilecekleri işlerden veya işlemlerden doğan özel hukuk uyuşmazlıklarıdır. Bu uyuşmazlıkların alternatif uyuşmazlık çözüm yolları ile halli, kamusal yönü olan uyuşmazlıkları, devlet yargısının daha seri ve daha dikkatli ele almasına imkân vermektedir.

III. Arabuluculuk Kavramı ve Gelişimi

Arabuluculuk, çok eski çağlardan beri kullanılan bir uyuşmazlık çözüm yöntemidir. Uzak Doğu’da ve Afrika’da arabuluculuğun tarihçesinin eski çağlara kadar gittiği bilinmektedir. Hatta pek çok kültürde arabuluculuk, alternatif değil, temel uyuşmazlık çözüm yöntemi olarak kullanılmıştır. Osmanlı’da ulemanın bazı faaliyetleri, modern anlamda arabuluculuğu çağrıştırmakta ve Anadolu kültürü içinde bu yöntemin aslında hiç yabancı olmadığını göstermektedir. Dolayısıyla arabuluculuk, yeni bulunmuş bir barışçı çözüm yöntemi değildir. Yeni olan, arabuluculuğun ayrı bir kurum, usul ve meslek olarak düzenlenmesidir.

En kısa tanımıyla arabuluculuk, tarafların, bir veya daha fazla arabulucunun yardımıyla bir anlaşmaya varmak için ihtilaflı meseleler üzerinde görüşme yaptıkları bir uyuşmazlık çözüm sürecini ifade eder. Daha detaylı bir tanıma göre ise arabuluculuk, üçüncü kişinin tarafları bir araya getirerek müzakere edebilmelerini sağladığı ve aralarındaki iletişimi kolaylaştırdığı, çözüme ilişkin karar verme yetkisinin taraflarda kaldığı, sürece ilişkin tavsiye veya karar verme yetkisinin ise üçüncü kişide olduğu bir yapılandırılmış uyuşmazlık çözüm sürecidir. Arabuluculuk için en az iki tarafa ihtiyaç vardır; sürecin arabuluculuk olarak nitelendirilebilmesi için ise bir üçüncü kişinin müdahalesi gereklidir. Bu tarafsız üçüncü kişinin katılımı olmaksızın yapılan görüşmeler, bir diğer alternatif uyuşmazlık çözüm yolu olan müzakere olacaktır.

Alternatif uyuşmazlık çözümlerinin en etkin ve en yaygın işlerlik kazanmış biçimleri, arabuluculuk ve uzlaşmadır. Arabuluculuk, uyuşmazlık içine düşmüş olan tarafları, konuşmak ve müzakerelerde bulunmak amacıyla bir araya getiren, birbirlerini anlamalarını ve bu suretle kendi çözümlerini kendilerinin üretmelerini sağlamak için aralarındaki iletişimi kolaylaştıran, tümüyle bağımsız, tarafsız ve objektif bir konumda bulunan üçüncü kişinin katkısı yahut katılımıyla yürütülen gönüllü bir usuldür.4

Arabuluculuk, alternatif uyuşmazlık çözüm yöntemlerinin esas modeli olup, alternatif uyuşmazlık çözüm yollarının tüm özelliklerini barındırır. Alternatif uyuşmazlık çözüm yolları içerisinde arabuluculuk, taraflar arasındaki iletişimi en fazla kuvvetlendiren, taraflar arasındaki bilgi akışını sağlayan ve böylelikle iletişimsizlikten kaynaklanan sorunların giderilmesini sağlayan bir yöntemdir.5

Hiç şüphesiz ki arabuluculuk konusunda yaşanan gelişmelerin temelinde, adalete erişimdeki sorunlar ve uyuşmazlıkların veya daha geniş ifade ile çatışmaların dostane yolla çözülmesi neticesinde elde edilmek istenilen toplumsal barış hedefi yer almaktadır.

Arabuluculuk yöntemi, alternatif uyuşmazlık çözüm yöntemleri arasında çok tercih edilen yöntemlerden biridir. Bunun en büyük nedeni, müzakere yönteminden sonra, taraf iradesinin en yoğun olduğu alternatif uyuşmazlık çözüm yönteminin arabuluculuk olmasıdır.6

Arabuluculuk, tarafsız bir üçüncü kişinin taraflar arasındaki iletişimi, müzakereyi kolaylaştırdığı ve tarafları, uyuşmazlık hakkında gönüllü bir karar vermeye teşvik ettiği özel bir uyuşmazlık çözüm usulüdür.

Arabuluculuk, özel hukuk alanındaki anlaşmazlıkların çözüme kavuşturulması için başvurulan ve dostane çözüm yolları içinde de en yaygın olan uyuşmazlık çözüm yöntemi türüdür.

Arabuluculuk, taraflara, meseleleri belirleme ve açıklığa kavuşturma, farklı bakış açılarını anlama, menfaatlerini tanımlama, olası çözümleri ortaya koyma, değerlendirme ve istendiğinde de karşılıklı tatminkâr anlaşmalara varma fırsatını sunma gibi çeşitli amaçlara hizmet eder.7

Uyuşmazlığı arabuluculuk yöntemiyle çözmenin amaçlarını şu şekilde sıralayabiliriz: