Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

Ticari İşlemlerde Taşınır Rehni Sözleşmesi Taraflarının Hak ve Yükümlülükleri

The Rights and Liabilities of the Contractors of Movable Pledge
 Covenant in the Commercial Transactions

Arif DURAN

Teslimsiz taşınır rehin hakkının teminat olarak kullanımını yaygınlaştırmak, bu rehne konu taşınırların kapsamını genişletmek, taşınır rehninde aleniyeti sağlamak ve finansmana erişimi kolaylaştırmak amacıyla 1 Ocak 2017 tarihinde 6750 Sayılı Ticari İşlemlerde Taşınır Rehni Kanunu yürürlüğe girmiştir. Mülga Ticari işletme Rehni Kanunu’na nazaran birçok yeniliğin bulunduğu Kanun’da rehin sözleşmesinin tarafları için de bazı hak ve yükümlülükler öngörülmüştür. Rehin sözleşmesi devam ettiği sürece taşınırın zilyedi, rehinli taşınırın değerinin korunması için gerekli tedbirleri almakla yükümlüdür. Aksi halde alacaklı, hâkimden belirli davranışların yasaklanmasını veya belirli tedbirlerin alınması için kendisine yetki verilmesini talep edebilir. Rehin alacaklısı rehne konu taşınır varlığı denetleme hakkına sahip olduğu gibi rehinli taşınırın değerini azaltan tasarruflardan dolayı tazminat hakkına da sahiptir. Rehin borcunun zamanında ifa edilememesi halinde alacaklıya TRK m. 14 kapsamında; taşınırın mülkiyetinin devri, alacağın varlık yönetim şirketine devri ve zilyetliğin devrine konu olmayan varlıklarda kiralama ve finans hakkının kullanılması gibi farklı imkânlar tanınmıştır.

Taşınır, Rehin, Ticari İşlem, Rehin Sözleşmesi, Taşınır Rehin Sözleşmesi.

On January 1, 2017, the Law No. 6750, on Movable Pledge Covenant in the Commercial Transactions entered into force on the purpose of dissemination use as a collateral of right of mortgage without delivery, widen the scope of movables about this mortgage, providing publicity on movable pledge and facilitating Access to finance. In comparison to abrogated commercial enterprise pledge law in comparison to the law has many innovations were foreseen a number of rights and liabilities for contractors of pledge covenant. As long as the pledge agreement continues, it is obliged to take the necessary precautions to protect the value of the pledged movable. Otherwise, the obligee can demand from judge to prohibit certain acts or to authorize him to take certain measures. Loss payee has the right to control the movable property about pledge as well as has right to indemnity because of savings that reduced the value of mortgage movable. If the pledge debt is not paid in due time, as per article 14 TIRTK, the creditor was enabled the transfer of possession of the movable, the acquisition of the asset management company to be acquired, and the use of the right to lease and finance in non-devalued assets of the possession.

Movable, Pledge, Commercial Transaction, Pledge Covenant, Movable Pledge Covenant.

GİRİŞ

Tacir, ticari işletmesinin faaliyetlerini sürdürürken zaman zaman krediye ihtiyaç duyabilmektedir. Bu ihtiyacını da çoğunlukla kredi kuruluşları aracılığıyla gidermektedir. Kredi kuruluşları kullandırdıkları kredilerin geri ödenmeme riskini en aza indirmek amacıyla borçludan şahsi ya da ayni teminat istemektedir. Ayni teminat, kredi sağlayan kişiye taşınır yahut taşınmaz üzerinde rehin hakkı tanıyarak mümkün olabilmektedir1 . Taşınmaz üzerinde rehin hakkı, tapu siciline tescille doğarken; taşınır üzerinde rehin, zilyetliğin rehin alacaklısına devriyle gerçekleşir (Medeni Kanun m. 856/I, m. 939). Taşınır rehni için aranan zilyetliğin devri koşulu hem kredi alan hem de kredi veren bakımından bazı sorunlara yol açabilmektedir. İşletmesine ait taşınırları rehin alacaklısına teslim eden tacir rehin sonrası taşınırlardan faydalanamayacak, işletmenin faaliyeti kesintiye uğrayacak ve nihayetinde kredinin geri ödenmesi tehlikeye düşecektir2 . Kredi veren ise rehinli taşınırın muhafazası ve bakımı gibi meselelerle uğraşacaktır.

Söz konusu sorunlardan dolayı taşınır üzerinde rehin hakkının, işletmeye özgülenen malların teslimine gerek olmaksızın kurulabilmesini sağlamak amacıyla 1971 yılında 1447 sayılı Ticari İşletme Rehni Kanunu (TİRK) kabul edilerek ticari işletme rehni ile uygulamadaki ihtiyaç giderilmeye çalışılmıştır3 .

Türkiye’de son çeyrek yüzyılda özel sektöre yatırımların artmasıyla beraber kredi ihtiyacı ve talebi de artmış ve teminata ilişkin hukuki düzenlemeler esnaf, tacir, çiftçi, serbest meslek erbabı gerçek ve tüzel kişilerin ihtiyaçlarını karşılamaktan uzak kalmıştır4 . Ticari İşlemlerde Taşınır Rehni Kanunu’nun (TRK) genel gerekçesinde de belirttiği üzere küçük ve orta büyüklükteki işletmelerin (KOBİ) ticari faaliyetleri için gerekli finansman kaynaklarını bankalar aracılığıyla temin edilen kredilerden sağlaması ve kredi karşılığı talep edilen teminatların KOBİ’lerin finansmana erişiminde önemli zorluklar oluşturması, bu durumun da KOBİ’ler için büyük işletmeler karşısında rekabet dezavantajına neden olmaktadır. Dolayısıyla, KOBİ’lerin finansmana erişiminin kolaylaştırılması ve rekabet güçlerinin artırılması amacıyla 6750 sayılı “Ticari İşlemlerde Taşınır Rehni Kanunu”5 1 Ocak 2017 tarihinde yürürlüğe girmiş ve TİRK ilga edilmiştir.