Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

Mutlak Dokunulmazlık Kapsamındaki İfadelerin Kitle İletişim Araçlarıyla Yayımlanmasından Doğan Sorunlar

Ömer Keskinsoy

Bu çalışmada evvela Anayasanın 83. maddesinin ilk fıkrasında düzenlenen yasama sorumsuzluğu müessesesinin dahilindeki sözlerin basın tarafından yayımlanması sorunu üzerinde durulacaktır. Daha sonra Anayasanın yasama dokunulmazlığı başlıklı 83. maddesinin eksiklikleri ve buna yönelik eleştirilere yer verilecektir.

Anayasa, Yasama Sorumsuzluğu, Hakaret, Hukuka Uygunluk, Meclis Dışında Tekrarlama.

I- Yasama Sorumsuzluğu Muvacehesindeki Beyanatların Kitle İletişim Vasıtalarıyla Yayımlanması

Yasama sorumsuzluğundan istifade eden temsilcilerin sorumsuzluk dahilindeki sözlerinin kitle iletişim vasıtalarıyla yayınlanmasının bu yayını yapanların ceza sorumluluğunu gerektirip gerektirmeyeceği noktasında ilk önce Anayasanın 97. maddesinin son fıkrasına değinmek gerekir.

Anayasanın 97. maddesinin son fıkrasına göre; “Meclisteki açık görüşmelerin, o oturumdaki Başkanlık Divanının teklifi üzerine Meclisçe başkaca bir karar alınmadıkça, her türlü vasıta ile yayımı serbesttir”. Yasama sorumsuzluğu kapsamındaki bir düşüncenin veya sözün kitle iletişim vasıtalarıyla yayınlanmasının Anayasa hükmüyle engellenmediği, tam tersine yayımlanmanın anayasal garanti altında olduğu açıktır. Meclisteki açık görüşmelerde ileri sürülen ve yasama sorumsuzluğu güvencesinde olan sözlerin veya düşüncelerin kitle iletişim araçlarıyla yayımlanması halinde ceza sorumluluğunun söz konusu olması için, Meclisin yayımlamayı engelleyici bir karar almış olması gerekir. Kısaca Meclisteki açık görüşmelerde sarfedilen sözlerin kitle iletişim vasıtalarıyla yayımlanabilmesi kural; yayımlanmanın engellenmesi ise istisnadır.

Acaba yasama sorumsuzluğu hükümlerinin geçerli olduğu şartlarda açıklanan her tür düşünce, mesela hakaret sayılan bir söz, her ne şekilde olursa olsun yayımlandığında yine de ceza sorumluluğu gerekmeyecek midir? Yargıtay’ın bu konuda verdiği bir karar çözüm bakımından yol gösterici niteliktedir. Yargıtay’ın kararına göre hakaret sayılan bir söz yasama sorumsuzluğunun geçerli olduğu bir ortamda sarf edilmiş olsa bile, şayet haber hüviyet ve hususiyetinden ayrılarak ve haddi aşan bir tarzda yayımlanırsa hakaret suçunun unsurlarının oluşmuş olması sebebiyle ceza sorumluluğu gerekir1.