Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

İnsan Hakları Avrupa Sözleşmesi Sisteminde İhlallerin Onarılması

Reparation of the Violations in the European Convention on Human Rights System

Hüdanur AYGUT

İnsan Hakları Avrupa Sözleşmesi’ne taraf devletler Sözleşme’deki yükümlülüklerini ihlal ettiğinde, ihlalden önceki durumun koşullarını mümkün olduğunca sağlayarak meydana gelen zararları gidermek ve benzerlerinin tekrarlanmasını engellemek için gerekeni yapmak durumundadır. Bu çalışmada, İnsan Hakları Avrupa Sözleşmesi sisteminde kabul edilen ve Sözleşme’nin ihlal edilmesi halinde etkili çözüm yolu sağlamada yüksek öneme sahip olan onarım yöntem ve araçları ele alınmaktadır. Çalışmada, Sözleşme ve Sözleşme’nin uygulanmasını denetleyici organlar tarafından ortaya konulan ve geliştirilen yaklaşımların etkili bir onarım mekanizması kurmada önemli role sahip olduğu savunulmaktadır. İnsan Hakları Avrupa Mahkemesi’nin pilot karar uygulaması ve bu uygulamayla birlikte taraf devletlere sunulan onarım yöntemleri bu bağlamda özel önem arz etmektedir. Çalışmada bu hususlar derinlemesine tartışılmaktadır.

İnsan Hakları Avrupa Mahkemesi, kararların uygulanması, bireysel önlemler, genel önlemler, pilot karar usulü, onarım.

The Contracting Parties to the European Convention on Human Rights are bound to restore as far as possible the situation existing before the breach, compensate the damage and take measures to prevent similar violations in the future. This Article examines the means and methods of reparation adopted in the European Convention on Human Rights system, which are of paramount importance in respect of an effective remedy in case of a violation. This Article argues that the approaches suggested and developed by the Convention and the corresponding monitoring bodies can be instrumental in setting up an effective reparation system. The Court’s treatment of pilot cases and the following methods of reparation offered to the member states deserve a special focus. This Article discusses the foregoing in depth.

European Court of Human Rights, execution of judgments, individual measures, general measures, the pilot judgement prosedure, reparation.

İnsan Hakları Avrupa Sözleşmesi’nin (bundan sonra: “Sözleşme”) 1. maddesi, bireylere Sözleşme tarafından tanınmış olan hakların devletlerce güvence ve garanti altına alınması yükümlülüğünden bahsetmektedir. Buna göre Yüksek Sözleşmeci Taraflar kendi yetki alanları içinde bulunan kişilerin Sözleşme’de açıklanan hak ve özgürlüklerden yararlanmasını sağlar. Devletler, Sözleşme’ye taraf olmakla taahhüt ettikleri bu birincil yükümlülüklerini yerine getirmedikleri takdirde, İnsan Hakları Avrupa Mahkemesi’nin (bundan sonra: “Mahkeme”) verdiği kararları uygulama ödevi gündeme gelecektir. Sadece insan haklarını koruma görevini değil, aynı zamanda batı demokrasisini somutlaştırma görevini de üstlenen Sözleşme’nin etkililiğinin sağlanması; bu ödevin yerine getirilmesine bağlıdır.1 Nitekim Mahkeme; verdiği kararlar aracılığıyla Sözleşme hükümlerinin somutlaştırılması ve uluslararası insan hakları normlarının yaşayan, dinamik belgeler olarak karşılık bulmasını sağlama işlevini yerine getirmektedir.2

Sözleşme’nin 46. maddesinin 1. fıkrasına göre, sözleşmeci devletler taraf oldukları davalarda Mahkeme’nin verdiği kesinleşmiş kararlara uymayı taahhüt eder. Bu fıkraya göre Mahkeme’nin kararları davalı devleti bağlayacaktır. Bu bağlayıcılığın kaynağı, Sözleşme’nin yalnızca kendi hükümleriyle sınırlı değildir. Sözleşme’nin “antlaşma” (treaty) olma niteliği göz önünde bulundurulduğunda, 1969 tarihli Viyana Antlaşmalar Hukuku Sözleşmesi dolayısıyla bağlayıcılığın ayrıca uluslararası kamusal hukukun bir gereği olduğu görülür.3 Sözleşme’ye taraf devletler, Sözleşme’de yer alan tüm kurallara riayet etmek durumundadır. Sözleşme’de düzenlenen kurallardan birinin ihlal edildiğinin tespit edilmesi halinde; ihlali gerçekleştiren devlet, Mahkeme’nin ihlale ilişkin vereceği kararı icra etmekle yükümlüdür.

Sözleşme’nin ihlal edildiği yönünde Mahkeme’nin verdiği kararın yerine getirilmesi ve ihlalin tamir edilmesi, hem Sözleşme’nin bir gereği hem de uluslararası sorumluluk rejiminin bir parçasıdır. Birleşmiş Milletler Uluslararası Hukuk Komisyonu’nun 2001 yılında kabul ettiği Devletlerin Uluslararası Haksız Fiillerinden Kaynaklanan Sorumluluğunu Düzenleyen Maddeler Metni uluslararası sorumluluk hukuku konusuna ilişkin bazı temel kuralları ortaya koymaktadır.4 Buna göre uluslararası sorumluluğun doğması için devletin uluslararası bir yükümlülüğünün ihlalini teşkil eden ve uluslararası hukuk bakımından o devlete isnat edilebilen bir fiilin varlığı gerekmektedir.5 Devletin bu özellikleri taşıyan her türlü fiili uluslararası sorumluluğu gündeme getirir.6 Anılan maddeler, sadece devletler arası ilişkilerden kaynaklanan durumları kapsamamaktadır. Aynı zamanda, insan hakları ihlalleri durumunda devletlerin sorumluluğunu da düzenlemektedir.7