Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

Prof. Dr. Bilge Umar 
(1936 - ....)

Galip DOĞAN

“…Çağımızda yerleşik olan anlayışa göre, bilim insanı klasik kültürü özümsemiş aydındır. Mitoloji, felsefe ve tarih onun kişiliğini yapılandıran ana ilgi kaynakları, düşünce sisteminin vazgeçilmez unsurlarıdır. Batı’da felsefe ve tarihle uğraşmayan, İlyada Odysseus’u ve mitolojiyi bilmeyen üniversite öğretim üyesine pek rastlanmaz…Kısaca ilim insanı, çok yönlü ilgisiyle aynı zamanda bir kültür insanıdır. Bilge Umar’ı yıllardan beri bu sınıfa giren bir ilim insanı olarak izliyoruz…Bilge Umar, Türk Özel hukukunun irtifa kazanmasında kalıcı katkılarda ulunmuş bir kültür ve ilim insanıdır…”1

Bilge Umar deyince, hukukçu olmayanlar onun arkeoloji ya da tarih profesörü olduğunu sanırlar. Hukukçular ise bir yandan böylesine parlak hukuk çalışmaları varken nasıl olup da tarih ve arkeoloji alanında da bu kadar çok kitabı olduğuna şaşacaklardır. Belki de amatörce çalışmalar olduğunu sanacaklardır. Ancak O, Batı’da çok benzerini okuyup duyduğumuz entelektüeller gibi kendisini, yalnızca uzmanlık alanına hapsetmemiş, tarih ve arkeoloji gibi uzman olmak için çok okumak çalışmak gereken alanlarda da birbirinden değerli kitaplar yazmış; yetmemiş kitap çevirileri yapmış; makaleler yazmış; İngilizce, Fransızca, Almanca öğrenmiş; yetmemiş tarih çalışmalarında gerekli yabancı dilleri de okuduğunu anlayacak kadar öğrenmiş. İnsan bunca işi nasıl başarmış diye şaşıyor. “…Bilge Hocamı odasında hep çalışırken gördüm. Odasından sürekli daktilo sesleri gelir ve hep çalışırdı. Bilge Hocamı tanımak akademik yaşamımda benim en büyük şansımdır…”2

Bu ilginç şahsiyeti biraz daha yakından tanıyalım: Fakat önce böyle bir evlat yetiştiren babayı tanımazsak ona haksızlık etmiş oluruz: