Arama yapmak için lütfen yukarıdaki kutulardan birine aramak istediğiniz terimi girin.

Anonim Şirkette Genel Kurul Toplantılarına Çağrıda Usulsüzlük

Ayşe Odman Boztosun

Anonim şirkette genel kurul toplantılarına davet şekline ilişkin hükme aykırılığın yaptırımı, genel kurulun yokluğu veya genel kurul kararlarının mutlak butlanı değil, toplantıya katılmayan pay sahibine toplantıya katılan pay sahipleri için öngörülen koşullar aranmadan iptal davası açma hakkının bahşedilmesidir. Bu halde dahi pay sahibinin münferit genel kurul kararlarına ilişkin iptal nedenlerini ayrıca göstermesi gerekir. Diğer yandan, bazı hallerde çağrıda usulsüzlük, gündemin hiç duyurulmadığının kabulünü, dolayısıyla ilgili genel kurul kararlarının yokluğuna hükmedilmesini gerektirir. Kural olarak, gündemi içeren davetin Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi’nde süresinde ilan edilmesi gündemin duyurulduğunun kabulü için yeterlidir; ayrıca pay sahiplerine iadeli taahhütle bildirimde bulunulmuş olmasını aramamak gerekir. Tüm pay sahiplerine bildirimde bulunulmuş, ancak ilan koşulu yerine getirilmemişse, bu halde de gündemin duyurulduğu kabul edilmelidir. Gündem ilan edilmemişse ve tüm pay sahiplerine bildirimde de bulunulmamışsa gündemin pay sahiplerine duyurulduğu kabul edilemeyeceği için genel kurul kararlarının yokluğunun tespiti istenebilir. Dolayısıyla, bu sonucu önlemek için, özellikle hamiline yazılı pay senedi sahiplerinin bulunduğu anonim şirketlerde ilan koşulunun yerine getirilmesine dikkat edilmelidir.

Anonim Şirket, Genel Kurul, Toplantıya Çağrı, Çağrının Şekli, Yokluk, Butlan, İptal Edilebilirlik, Gündemin Duyurulması.

Giriş

Anonim şirketin temel karar organı niteliğindeki genel kurul, olağan veya olağanüstü toplanabilir. Her iki halde genel kurulun toplanabilmesi için TTK m. 368’de öngörülen şekilde toplantıya davet edilmesi gerekir.1 Bu makalede, TTK m. 368’de öngörülen şekle uymadan toplanan bir genel kurulun ve bu kurulda alınan kararların akıbeti değerlendirilecektir.

I- Hükmün Amacı ve Nitelikleri

TTK m. 368’in lafzından, pay sahiplerinin genel kurul toplantısından haberdar edilmelerini sağlamaya yönelik olduğu anlaşılmaktadır. İfadesi emredicidir; ancak hükme bundan öte, kamu düzenine ilişkin bir amaç yüklenmesini haklı gösterecek herhangi bir veri mevcut değildir.2 Bu hüküm, genel kurulun kurucu unsurlarından birini belirleyen bir kural da sayılamaz.3

Hüküm içerisinde ihlâlin yaptırımı öngörülmemiştir; bununla birlikte, kararların iptaline ilişkin TTK m. 381/1-1’de bu konuda özel bir düzenlemeye yer verilmiştir. Bu hüküm uyarınca toplantıya çağrı merasimine aykırılık, toplantıya katılmayan pay sahibi ne, sadece, toplantıya katılan pay sahiplerinin yerine getirmesi gereken yükümlülükleri yerine getirmeden, doğrudan iptal davası açabilme olanağı sağlamaktadır.